Elinizdeki eser; dünü bugünle tarihi fıkıhla mirası düşünceyle ve duruşu inançla ilintilendirir; ilkeleri ve kriterleri ters yüz etmede siyasetin üstlendiği rol hakkında okuyucuyu bilgilendirir; ona İslami yasamanın kaynakları ve iki fırka kanalıyla nakledilen hadislerin taşıdığı değer konusunda bakış açısı sağlar.
Bilindiği üzere bugün İslam ümmeti içerisinde iki hadis mecmuası mevcuttur. Birisi Müslümanların büyük bir kesiminin ona göre amel ettiği ve onun dışında herhangi bir kaynağı -tecrübe edilmiş bir yaşam iksiri olsa dahi- beğenmeği "Sıhâh-ı Sitte" diye bilinen hadis mecmuasıdır. Diğeri ise Müslümanların başka bir kesiminin amel ettiği ve onlara göre Resulullah'a (s.a.a) intisabı daha güçlü olan "Kütüb-i Erbaa" diye bilinen mecmuadır.
Acaba Sıhâh-ı Sitte'de yer alan hadislerin hepsi gerçekten de sahih midir? İçlerinde zayıf mürsel vb. hadisler yok mudur? Ehlibeyt'ten nakledilen hadislerin durumu nasıldır? Hepsi sahih midir içlerinde uydurulmuş ve zayıf hadis yok mudur?
Söz konusu ihtilaflar Müslümanların inanç konularına ve diğer görüşlerine nasıl yansımış ve onları birbirine karşıt iki akım hâline getirmiştir?
Acaba hepsinin hak üzere olduklarını bu düşünce akımlarının tümünün doğru hepsinin de Allah ve Peygamber tarafından onaylandığını söylemek mümkün müdür? Yoksa hak birdir ve ona mı ulaşmak gerekir? Acaba her fırkanın diğeri hakkında söyledikleri doğru mudur yoksa yanlış mıdır?
İşte elinizdeki araştırma tüm bu soruları yanıtlayacak niteliğe sahip olup hadis yazımının ve fıkhî tarihî vs. konularda muhaddislerin naklettikleri rivayetlerin rolünü aydınlatacaktır. Ayrıca sahabenin fıkhıyla o dönemdeki fıkhî yönelimlerle ve bunların arka planındaki gizli etkenlerle ilgili birçok hususu ve yine İslam mezheplerinin hadis kaynaklarında yer alan hadislerden hangilerinin hüccet olduğu açıklığa kavuşacaktır.