Küreselleşen gittikçe küçülen dünyada kültürel bir örnekleşmenin de hızla geliştiği ve hatta dayatıldığı söylenebilir. Oysa insanlığın biriktirdiği kültürel miras çok renkli çok çarpıcı unsurlar barındırırken pek çok marjinal mecralardan beslenerek bugüne ulaşmıştır. İşte tam da bu marjinal örneklerin bugün bize hayli farklı hayli tuhaf hatta alçaltıcı görünen kültürel ve sosyal olguların ele alındığı bu kitapta yanıt verilen sorulardan bazıları şunlar:
Kilise genelev işletmiş midir? İnsanların kutsallaştırıp tapındıkları arasında erkeklik organı da bulunmakta mıdır? Bakirelerle evlenmenin yasak olduğu toplumlar var mıydı? Kardeşlerin evlenmelerinin mümkün olduğu toplumlar var mıydı? Çocuklarını ve yaşlılarını öldüren toplumlar yaşamış mıdır? Eşcinsel ilişkilerin olağan görüldüğü toplumlar var mıydı? Bir toplumda yenilip içilebilecek şeylerin sınırları nereye kadardır? İnsanlar ölülerini hangi biçimlerde gömmüşlerdir? Kızlar neden sünnet edilmektedir? Bir kadın çok sayıda erkekle aynı anda nasıl evleniyordu? Erkekler dudak dudağa öpüşerek selamlaşabilirler mi? Hayvanlar ve küçük yaştaki çocukların yargılanması ve idama mahkum edilmesi mümkün müdür?
Bu çalışma çocukluktan olgunluğa doğru ilerlemekte olan insanlığın tarihinde ''aykırı'' diye nitelendirileni anlama çabasının bir parçasıdır. Elbette bugün dünden farklı bir kültürel çeşitlilik ve çoğulluk taşıyan toplumların demokratik bir yaşamı inşa etmesinin yolu bu tür çabalarla döşenmektedir...