Biz insanoğlu sonucunun ne olacağını bilmeden karşımızdaki insana güvenerek yaşadığımız buhranları da paylaşırız. Yani acılarımızı hiç çekinmeden anlatırız. Anlattığımız insanlar bizi dinlerken belki kulaklarını açıyorlar belki de gönüllerini.Sonuçta bir şekilde dinleyenlerimiz fazla. Anlatırız alabildiğince. Gidebildiği yere kadar durmayız. Umudumuzu nasıl yitirdiğimizi gözyaşlarımızın arasına sıkıştırdığımız nefesimizi derin iç çekişlerimizle nasıl birleştirdiğimizi akabinde oflamalarımızla susup kaldığımız sonra da anlatmaya devam ettiğimiz kederlerimizi bir bir paylaşırız. Doğru ya teselli kaynağıydı acılarımızı paylaşmak ! Paylaştıkça rahatlar ya insan sakın inanmayın! Rahatlamaz! Acı da keder de peşinden gelir herzaman insanın.
Anlattığın yerde kaldığını zannetsen de kederlerine ram olmuşsundur.
Artık derdinle baş başa kalırsın.
Bu sefer bir çok keşke girer hayatına...