"Bu davranış hayra alamet değil. İntihar etme düşüncesinde mi? Kim bilir? Onunla konuşmalıyım. Derdi ne ki?" diye düşündü. Hemen adımlarını hızlandırdı. Kadına yanaştı.
-Affedersiniz. Bir sorun varsa yardımcı olmak isterim. Kadın başını çevirdi. Gözlerinin akı ağlamaktan kızarmıştı.
Yeşil gözlerinden hüzün yansıyordu. Sol yanağında yüzüne bir anlam katan gamzesinde sanki üşümüş bir öpücük kanıyordu. Kadın hiçbir şey söylemedi. Arkasını dönüp limana doğru yürümeye başladı. Adımları bezgindi. O da ardından yürüdü. Gökyüzünde gri bulutlar kümeleşmeye başladı. Şimşekler ardı ardına çaktı. Gök gürledi. Sicim gibi bir yağmur başladı. Yağmura ikisi de aldırış etmedi. Limana kadar kız önde o arkasında bir süre yürüdüler. Kadın aniden durup geriye döndü. Burun buruna geldiler. İkisinin de saçlarından yağmur tanecikleri damlıyordu. Sırılsıklamdılar. Kadının bakışlarından bir kızgınlık yansıyordu. Gergindi.
Sert bir ses tonuyla sordu.
-Beni neden takip ediyorsunuz? Buna hakkınız yok. Hem siz kim oluyorsunuz ki?