Zulmün ortasında zindanın karasında umudunu koğuşunu paylaştığı tek canlıya çocukluk masallarıyla özdeşleştirdiği böceğe yükleyen bir mahpusun romanı: Sen.
Mehmed Uzun geçmişi ve bugünü yalınkat bir üslupla buluşturduğu bu eserinde insanın dayanma gücünün sınırlarını zorlayan ıstırapları pastoral bir üsluba dönüştürüyor. Kürt dili folkloru mimarisi ve gelenekleri hayata tutunulacak dallarda yeşeren ve Diyarbakır zindanlarının karanlığına ışık tutan kadim birer imge olarak romanda yer buluyor.
Beklenen umutlar acı ve kederden sıyrılarak kendini gerçekleştiren kehanete evriliyor.