Mustafa Söylemez ister nazım ister nesir yazsın eserlerinin altında kendi imzası olmazsa dahi o eserin kendisine ait olduğunu bilirim. Yazdığı her alanda kendi farklılığını ortaya koyan zengin şahsına münhasır bir dili vardır. Yapıtlarında özen ile seçerek çoşku ile kullandığı sözler büyülü bir esnekliğe sahiptir. Bu esneklik sahip olduğu bakış açısıyla doğru orantılıdır dersem yanılmış olmam fikrimce. Hayata insanlara ve olaylara gözlerinden ziyade yüreğiyle bakabilen ve aklı ile analiz eden biridir.
Eserlerini okuduğunuzda onun neredeyse bir çağ gezgini olduğu hissine kapılıyorsunuz. İlk çağda mağaralarda yaşayan bir avcı; köleci toplumda demiri kıran isyan ruhu; feodal toplumda elinde kılıcı ile zırhlı bir şövalye; modern çağda insanlık tarihi ve tarih öncesi eski uygarlıkların geride bıraktıkları kalıntıları inceleyen bir arkeolog.. kendisine sorsanız bu olasıdır ve zaten öyledir. Bir mirasçı olarak ilk insandan günümüz insanına kadar insanlığın bütün bilgi birikim ve deneyimlerine sahiptir.
Bir çocuğun sahip olabileceği sonsuz hayal gücü sayesinde okuyucunun dikkatini adeta cezbediyor. Dünyayı ayaklarınız altına sermiyor da; ütopya ile gerçeğin el ele iç içe olduğu farklı boyutlarda yolculuğa nazikçe davet ediyor.
Alev Mersin