Asıl adı Alonso Quijano olan La Manchalı İspanyol asilzade Don Kişot saf ve hayalperest bir kişiliğe sahiptir ve en büyük zevki kadim romantik çağların gezgin şövalye hikâyelerini okumaktır. Ancak okuduklarından o kadar etkilenir ki sonunda aklını kaçırır ve artık son demlerini yaşamakta olan şövalyelik kurumunu yeniden ayağa kaldırmak gerektiğine inanmaya başlar. Bu yüzden evinin mahzeninde çürümekte olan atalarından yadigâr paslı mızrağı kılıcı ve kalkanı alıp zırhını kuşanır ona küheylan gibi görünen cılız atına biner ve türlü vaatlerle ikna ettiği gariban komşusu Sanço'yu da yanına alarak yollara düşer.
Edebiyat tarihinde roman türünün ilk örneği kabul edilen ve İspanyol edebiyatının başyapıtı olan Don Kişot o günlerde çok revaçta olan şövalye romanlarına bir yergi olarak kaleme alınmıştır. Hayal gücüne gem vurabilmenin ve dünyaya meydan okumanın bir simgesi sayılan bu eserin özüne ve olay örgüsüne tamamen sadık kalarak aslına çok yakın biçimde sadeleştirilmiş hâlini Süleyman Doğru'nun özenli çevirisiyle sunuyoruz.