20. yüzyıl Amerikan edebiyatının en önemli eserlerinden Soğukkanlılıkla'da Truman Capote Kansas'ta cezaevinden yeni çıkan iki kişinin orta sınıf bir Amerikan ailesinin tüm fertlerini öldürmesiyle başlayan sürecin izini sürer.
O gün için yalnızca küçük bir gazete haberi olan ancak sonrasında tarihe "nedensiz" işlenmiş en vahşi cinayetlerden biri olarak geçen Clutter davasının ayrıntılarını öğrenmek üzere Bülbülü Öldürmek'in ünlü yazarı Harper Lee ile birlikte gittikleri Kansas'ta faillerin
idamına kadar devam eden bir araştırmanın içinde bulur kendini. Aile yakınlarıyla soruşturmayı yürüten dedektiflerle cezaevindeki mahkûmlarla yıllarca süren
görüşmelerin sonucunda ortaya çıkan bu roman gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme alınmış ilk edebi eser olarak da literatüre geçer. Suç ve suçlu psikolojisinin ustalıkla işlendiği satırlarda kendini olayın bir parçası olarak gören okur sonunu bildiği halde kitabı bitirdiğinde cinayetlerin asıl sorumlusunun kim olduğunu bilmekte zorlanır.
İki kez filme uyarlanan kitabın yazılış sürecinin ele alındığı Capote filmiyle de Philip Seymour Hoffman'a en iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazandıran Soğukkanlılıkla gerçeğin edebiyat ile buluştuğu bir kült roman...