Toplumlar devletler gelenekler ve şehirlerin dokuları gibi konularda eşsiz bilgiler ihtiva eden seyahatnameler anlattıkları dönemin ruhunu muhafaza eder. Seyahatname yazarının menşei seyahatin içeriği ve doğası bakımından önemli bir unsurdur. Zira gözlemlerinde kökenlerine dair meraklar ve toplumsal normlar vardır. 18. ve 19. yüzyılda Osmanlı ve Avrupa'yı anlatan çok sayıda seyahat eseri dilimizde mevcut olsa da Gürcülerin bu döneme dair gözlemleri bu kitaba dek söz konusu edilmemişti. Her biri Türkçede ilk defa yayımlanan bu metinler 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı topraklarındaki sayısız hadiseye ilk elden tanıklık ediyor. Bazısı diplomatik bazısıysa dinî sebeplerle yola çıkan ve her hâlükârda Osmanlı topraklarından geçen beş Gürcü'nün seyahat notları okuyucuyu Karadeniz'in sarp dağlarındaki dar geçitlerden Fransa kırsalına Papa XI. Clemens'in huzurundan Mehmet Ali Paşa'nın sarayına Kudüs mabetlerinden Ayasofya'ya yolculuğa çıkarıyor. Dönem üzerine çalışan araştırmacıların daha evvel hiç karşılaşmadığı birçok meseleye ve günümüzde yok olmuş birçok mimarî yapıya ışık tutan bu kitap Gürcü Dili ve Edebiyatının Gürcistan toprakları dışında tanıtılması için gösterdiği gayretlerden dolayı Gürcistan'da Yakob Gogebaşvili madalyasına layık görülen Harun Çimke tarafından titizlikle derlendi ve tercüme edildi.