Türkiye Trakyası'nın en batı ucunda yer alan Edirne ili XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin çöküş dönemine girmiş bulunması nedeniyle Balkanlarda yaşanan savaşlar ve göçlerden en fazla etkilenen şehirlerden birisi olmuştur. Edirne'ye göç Cumhuriyet'in ilk yıllarından sonra da devam etmiş ve burası Balkanlardan en çok göç alan şehir olmustur. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'yla Balkanlardan Edirne'ye başlayan göçler 1989 yılındaki Bulgaristan göçlerine kadar devam etmiştir. Bu göçler sebep-sonuç ilişkisi içerisinde disiplinler arası pek çok araştırmaya konu olmuştur. Yapılan literatür taraması sonucunda Edirne'nin Keşan ilçesinin yemek kültürü üzerine daha önce bir çalışma yapılmadığı tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı Balkanlardan Edirne'nin Keşan ilçesine göç etmiş olan halkın göç etmeden önceki yemek alışkanlıklarını sürdürüp sürdürmediklerini tespit etmektir. Göçmenlere ait geleneksel yemek hazırlama sunma ritüelleri kaynak kişilerden temin edilmiş ve yazılı olarak kayıt altına alınmıştır. Bu kapsamda kayıtlar vasıtasıyla bu hazırlıklar ile reçetelerin yöresel ve ulusal alanda yayılması bilinirliğinin arttırılması sağlıklı beslenme alışkanlıklarının geri kazanılması ve kültürel arşiv oluşturulması amaçlanmıştır. Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda katılımcıların şu anda kullandıkları kaynakların eski kaynaklarla aynı standartları taşımadığı yöresel uygulamaların yerini yeni uygulama ve yöntemlerin aldığı tespit edilmiştir. Seçili yaş grupları içerisinde 80 ve üzeri yas grubunun fizikî nedenlerle bu konuda yetersiz olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte 65 yas ve üzeri bireylerin yemeklerin adlarını hatırladığı ve uygulayabildiği; 40-60 yas aralığında bulunan katılımcıların söz konusu tarifleri atalarından dinlediği hatırladığı uygulayabildiği ve aktarabildiği görülmüştür. 24 ile 40 yas grubu katılımcılarda ise yemeklerin hatırlanabildiği fakat uygulama zorluklarının başladığı değişen ekonomik ve teknik koşullar nedeniyle uyarlamaların farklı şekillerde devam ettiği tespit edilmiştir. Genç yaş grubu olan 15-24 yaş grubu katılımcıların ise Keşan bölgesi köyleri taramasında göç ve göç yemeklerine dair bir hikâyeyi hatırlamadığı ve uygulamada yetersiz kaldıkları gözlemlenmiştir.