İki büyük liderin kaderi mühürlenmiş bir vagona sığamadı. Lenin ve Atatürk bugün dünyanın bildiği ve tanıdığı iki büyük lider olarak tarihe geçti.
Lenin ve Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı'nda ortak kaderlerinin taşındığı vagon: Mühürlü Vagon. "Mermi böyle patladı. Hem bir ülkenin hem de bir âlemin altı üstüne geldi!" cümlesiyle başlıyor kitap. Lenin Mustafa Kemal Mustafa Suphi Mir Sultangaliyev ve Enver Paşa... Kitabın adı Ekim Devrimi'nin önderi Lenin'i İsviçre'den Rusya'ya taşıyan trenden geliyor. Kitabın gizemi "Mühürlü Vagon" ile başlıyor. Asıl gizem ise yukarıda adı geçen liderlerin bir tabloda toplanmasında ve ortak akıbetlerinde başlıyor. Bu liderlerin ortak gizemlerinin Türk kimliğine sahip olmasında ve küresel oligarşinin bir plan çerçevesinde suikastlarla Türkçü liderleri yok etmesinde yattığını gündeme getiriyor ve yeni bir tartışmanın fitilini ateşliyor. Farklı ideolojik kimliklere ve politik tercihlere sahip olan bu liderler nasıl oldu da bir tablonun içine yerleşebildi? Dünyanın ve Türk dünyasının kaderi nerede birleşti ve ayrıştı?
Bu liderlerin tamamı Stalin tarafından öldürülüyor. İngiltere yine derin akıllar ve planlarla Türk dünyasını köşeye sıkıştırıyor. Lenin ve Atatürk aynı tip suikastlarla ortadan kaldırılıyor.
Bu liderlerin içerisinde bir tek lider Mustafa Kemal Atatürk devlet kurma hedefine ulaşıyor. Batı Türklerinin Başbuğu unvanı ile o da İngilizler ve Stalin'in ortak tezgâhıyla öldürülüyor. Ve Türk dünyası Türklük başsız bırakılıyor.
Mustafa Suphi'nin Atatürk'ün emriyle değil Kâzım Karabekir'in planıyla öldürtüldüğü bu kitapta açığa çıkıyor. Bunun yanında Enver Paşa ve feci ölümünün yanında Abraham Lincoln'e kadar suikastlar dizisi bize bilmediklerimizi anlatıyor.
Türk oğlu Mustafa Kemal Türk asıllı olan Lenin'e "Kardeşim!" diye hitap ederken Mühürlü Vagon ve içindekileri o günkü gibi yaşayacaksınız.