Her kız çocuğu gibi ben de ilk olarak bebeklerle oynadım. Bebekle oynama dönemi geride kaldığında en önemli oyuncaklarım sözcükler oldu. Çocukluğumun bu iki oyuncağı bugün de ayni değerini koruyor benim için. Odamın bir köşesindeki irili ufaklı bebekleri zaman zaman ellerimle okşarım yetmez gözlerimle devam ederim okşamaya. Elimin altında da hep sözcükler vardır.
Okula başladığımdan bu yana hiç bırakmadığım yanyana altalta üstüste sıralayarak hayaller kurduğum o hayallere yolculuk yaparken bile yanımda taşıdığım..Üzüldüğüm güldüğüm sevindiğim daraldığım zamanlarda sımsıkı tutunup direnmeye çalıştığım sözcükler. Yaşamım hep onlarla geçti. Seçtiğim mesleğimin temeli bile sözcükler oldu.
Sözcükler beni hiç terketmedi ben de onları.
Ama bizim güzel dilimizi terkedenlerin sayısı giderek artıyor. Dilimizin değerini ne yazık bizden çok yabancılar biliyor. Bu beni hem sevindiriyor hem üzüyor içimi acıtıyor.
Türkçe benim yaşamımın tek tutkusu. Elimden gelse mümkün olsa bir tek yabancı sözcük bile kullanmayacağım. Cümlelerinin arasına hava olsun diye yabancı sözcükler "attıranlar çıldırtıyor beni. Ama ben bu kitabın adını içim kaynayarak İngilizce koyacağım. Bir kara gülmece örneği olsun diye.