Kâinat hızlı değişmelerin ve gelişmelerin yaşandığı bir arz yeri haline gelmiştir. En önemli değişmeler şüphesiz ki teknoloji ve iletişim alanlarında gerçekleşmiştir. Bu alanlarda yaşanan değişmeler bir bütün olarak insanlık değerlerini yıpratmıştır. İnsanlar beşeri ilişkilerin azaldığı teknolojiyle olan ilişkilerin arttığı mevkinin makamın ve şöhretin önem kazandığı paranın araç değil amaç olduğu eğlence zevk ve hazzın hiçbir kural tanımaksızın yaşandığı çıkar ve menfaatin ön plana çıktığı evlilik ilişkilerinin bile ticarete dayandığı olumlu duyguların azaldığı bir kâinatta yaşamak zorunda kalmışlardır. Bütün bunlar yeni değerler sisteminin oluşmasına yol açmıştır. Yeni değerler beraberinde insanların mutluluk ve huzurlarını kaybetmelerine neden olmuştur. İnsanoğlu mutluluğu şan ve şöhrette şık giyinmede çok para sahibi olmada ve çok para harcamada aramaya başlamıştır. Ancak mutluluğu yanlış yerde arayan insan geçici hazzı yaşayabilmek adına insani değerlerini kaybetmiştir. Dolayısıyla insanın mutluluğu da geçici olmaya başlamıştır. İşte kâinattaki neredeyse tüm insanların sorunu haline gelen mutsuzluk yazarları mutluluk getirebilen değerlerin oluşumuna katkıda bulunmak amacıyla insanların hayatlarının değişmesinde iz bırakabilmek amacıyla özlü sözler yazmaya yöneltmiştir. Burada yer alan özlü sözler yazarların hayat tecrübeleri ve insanların yaşadıkları sorunlara yönelik yapılan gözlemlerin bir neticesi ve çözüm üreticisi olmaya yönelik olarak yazılmıştır. Bu özlü sözler eseri düşünerek derinden okuyan insanların fikirlerinde bir iz bırakabilecek ve onların hayatlarında rehber ilkelerin oluşumuna katkıda bulunabilecektir. Ayrıca insanların hayat yolunda karşılaşabilecekleri sorunların etkili çözümünde rehber olabilecektir. Özlü sözler doğrultusunda yeni bir hayat düzeni kuran insan şüphesiz ki mutluluk ve huzuru yakalayabilecektir.
Eserde; insanın hayat yolunda etkili olan akıl ahlak sevgi aşk kalp insanlık güven sadakat irade başarı evlilik eğitim ilim ve zorluk ile sonuç olarak mutluluk ve huzur ile ilgili kişide deruni izler bırakabilecek özlü sözler yer almaktadır.
Eserin birinci yazarı Özcan askeriyeden emekli kendini ilme adamış bir ilim adamıdır. İkinci yazar Özdemir ise bir bilim kadınıdır. Bu eser ilmin ve bilimin buluştuğu noktada hazırlanmıştır.