bir öğle sevişmesiydi
temmuzun yüzümüze vurması
gülüşünün rengi hâlâ damarlarımda
bu ışığın bize verdiği sürede
adın çiçekli yüzlerde hâlâ bir yas
şimdi tutunduğun taşlara sayıklayacağım
gülüşünün sonsuz dinginliğiyle
gözyaşlarımızın anlık boşluğu arasında
bir ağacın sabahını
ve şarkısız geçen tüm ömrüne
yapraklarının!