Günümüzde Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan Kürt aşiretleri ile bağlantı kurmamız açısından durumu değerlendirdiğimizde Kürt aşiretlerinin örgütlenişinde çoban toplulukların örgütlenme biçimlerinin derin izlerini bulmak mümkündür. Özellikle yaşadıkları bölgenin dağlık olması tarımdan ziyade hayvancılığa elverişli olması onların göçebe yarı göçebe veya yerleşik bir şekilde de olsa ilk toplulukların çoban tipine uygun örgütlenmelerine neden olmuştur. Bu durum kendisini en çok Ziya Gökalp'in doğru bir tespitiyle Kürt ve Arap aşiretlerinin ağırlık merkezlerinin "kabile" olmasında göstermiştir. Halbuki Türkmen il'lerine bakıldığında ağırlık merkezinin "il" olduğu görülür. İl kabile'den kol daha üst bir örgütlenme biçimidir.
Günümüzde "aşiret" denildiğinde çoğu insanın aklına katı bir "ağalık" sistemi gelir. Oysa aralarında yapısal bakımdan ve işleyiş yönünden büyük farklar vardır. Her iki sistem de feodal yapı sistemine girmekle beraber oluşum ve sosyal yapılanmaları bakımından ayrılırlar. Feodal toplumu niteleyen birinci unsur akrabalığa ya da soya dayalı yükümlülükler sisteminin çok katı bir biçimde uygulanmasıysa da gerçekte feodal ilişki soy ya da kan bağı ilişkisine indirgenemez; tam tersine feodalite soy ya da kan bağının yetersizliği nedeniyle ortaya çıkmıştır.