Çocukluğunda saray terbiyesi almış Nazıme Sultan'ın bir ara vekilharçlığını yapmış ve genç yaşında 1001 gün Yenikapı Mevlevihanesi'nde çile doldurarak "dede" olmuş bir koca Mevlevî... Esad Dede'den Mesnevî okumuş ve mesnevihanlık icazeti almış maişetini vakıf gelirinden ya da tekke tahsisatından değil elinin emeğiyle çıkarmak için matbuat dünyasına atılmış bir kalem ehli... İslamın temel ilimlerini ve tarihini asıl kaynaklarından okumuş bir İslam âlimi... II. Abdülhamid devrinden cumhuriyete çok zor zamanlar yaşamış bir çilekeş... Sadece yayımladığı eserlerle değil hem mekteplerde hem de cami kürsülerinde halka olan talim ve irşat görevini ifa etmiş bir dava insanı... Kitaplarla ve kütüphane ile geçen bereketli bir ömür... Son devrin en büyük mesnevihânlarından Tahirü'l-Mevlevî'nin Mahfil dergisinde kaleme aldığı kamerî ve İslamî aylar sadece bu ayların lügat ve ıstılah manalarını içermiyor aynı zamanda son dönem Osmanlı coğrafyasında bu aylara dair sosyal kültürel ve gündelik yaşantıyı da tasvir ediyor. İbadet ve zikir açısından mübarek günler geceler kandiller İslam tarihinin zengin örnekleri ile izah ediliyor. Hele Ramazan-ı Şerif'e dair kaleme aldığı yazılar baştan aşağı zengin bir arşiv niteliğinde. Yaklaşık bir asır önce bize böyle büyük bir hazine bırakan Üstad Tahirü'l-Mevlevî'nin bu emek mahsulü yazılarını Tuba İşçimen yeni yazıya aktarmakla kalmadı bugün unutulmaya yüz tutmuş kavramları ve kelimeleri de üstadın üslubuna zarar vermeyecek şekilde metin içerisinde gösterdi.