Öğleden sonra ümitlerin tükendiğinin bir göstergesi olarak üzerine ağırlık çöküp uykuya dalanları uyandırmamaya özen gösteren güneş sessizce gün batımında alıp başını dağların ardından giderken hiçbir kitapta daha önce yazılmamış bir bilgi bir söz uyumakta olan sevgilinin kalbinde zuhur ediyor. Bir ayaz başlıyor o anda camları çatlatacak cinsten soğutuyor odaları titretiyor uykusunda sevgiliyi. Ne ola ki bu söz? Ulurken ağlayan bir kurdun üflenirken kırılan bir kamışın sesinden daha ince bir sesle söyleniyor. Gün batımından şafağa kadar hissedildiği halde ne dudaklardan dökülebiliyor ne kalemle yazılabiliyor. Hiçbir harfe hiçbir kelimeye bürünüp anlatılamıyor kıymetli bir nesnenin o beldeyi terk etmekte olduğu. Sadece filmlerde kavuşuyor sevenler sadece filmlerde açıyor tüm güzel çiçekler ve sadece filmlerde kazanıyor iyiler.