"Bir insanı hiç görmeden sadece şiirlerinden anlamak tanımak demiyorum anlamak.. Bir kadının kalbinde taze bahar demini almış halde esiyor rüzgâr usul usul güneşi damlatıyor anbean daha yoğunlaştırarak sıcağını. Kelebekler leylaklar sümbüller rengin ışıltılı belleğinden bereketlenen güzelliğin ruhun aynasına kristalize edilmiş hali. Mevsimler içindeki olanca ayrıksılığı nasıl da belli baharın. Bahar kızı oluşu şiirlerinin Annesi Merhametin belkide bu hissediş. Ki; karamsar rengin baskın çoğulluğuyla çelişirken bile bu teorik zemin... İsterim ki; başladığı an diliminin başka bir sesinde bitsin her şey. İlk merhabanın olduğu zamanda söylensin payelensin ömür. Başka bir şey yok zaten aşk niyetine..
Ama şiir var şiir varsa insan var insan varsa kadın var. Yeryüzünün tüm kederini ruhunda taşıyan.. İç gurbetten dış gurbete.
Kendi kalbine yabancı kendi acısına kardeş kendi ülkesinde öteki yani gamzelerini rüzgara suya kuma çizen bir kuş ezgisi. Örselenmiş aşk sürgün bir şiir yağmalanmış türkü kendi hayalini büyüten bir güzel destan..."