Gürsel Korat Zaman Yeli ile başlattığı 'zaman' merkezli imgelemini Güvercine Ağıt ile sürdürüyor. Güvercine Ağıt 1294 yılının ağustos ayının son gününde Anadolu'nun beş ayrı noktasında yağmur altında yaşanan olaylarla açılır. Romandaki tarihsel zenginlik roman kişilerinden de bellidir: İspanya'dan Venedik'e Balkanlar'dan Kayseri'ye kadar geniş bir coğrafyanın insanları etnik özellikleri ve dilleri şaşırtıcı bir sahilik içinde verilmiştir. Tarihimizin bu özel alanı ve dönemi Korat'ın kitaplarına bütünlüklü bir yapıyla girerken birbiri içine girmiş inançların yarattığı farklı dünya bektaşisi keşişi emiri ve dervişiyle geniş bir yelpazenin insanları romandaki yerini alıyor. Güvercine Ağıt'ta Latince anagram ve İştar yazıtından alınan bir metin dışında hiçbir deyiş tekerleme nefes kitabe anagram destan şiir ya da özdeyiş alıntı değildir. Yazar bu romanında şaşırtıcı ve benzersiz özellikler içeren kendine özgü bir 'metne uygun dil' yaratmıştır. Güvercine Ağıt'ı okurken zihninizin tarih sayfasına değil düş sayfasında yer açmanızdan başka yapacağımız bir öneri yoktur