"Baharda havanın feyziyle bulutlara gelen hafiflikten midir nedir o zamanın fecrindeki şafağındaki duruluk da başka vakitlerin gün doğumuna gün batımına benzemez. Işığın meydana getirdiği renkler o derece parlak o derece güzel görünür ki ufuklara binlerce gökkuşağı yığılmışa benzer. Sanki gökyüzü baharın zemine verdiği güzelliğe gıpta eder de ufuk-tan bahçelerimize nazire yapmaya kalkışır. Güneş doğup da sabah dalgalanmaya başladığı gibi bulutlar parçalanır. Kimi kızarır yeni açılmış gül gibi katmer katmer olur; kimi yeşillenir yaprak şeklini bağlar; kimi ağarır zambak gibi açık saçık salınmaya başlar; kimi morarır sümbül gibi kandil gibi öteye beriye dağılır. Bakış sonsuz boyutlar içinde kendini kaybet-meye başlayıp da hayal düşünceye üstün gelince gökyüzü deryanın veya derya gökyüzünün aynası olmuş bağlardaki çiçekler semaya veya ufuktaki bulutlar deryaya aksetmiş hasılı yerle gök birleşmiş zannet-memek mümkün değildir."