Sonbaharın rüzgârıyla sallanırdım salıncakta Mevsimler yorulduğunda ayaklarımla sallardım kendimi bir başıma. Yorulurdum yine de yetmezdi belki de sabahtan akşama Ayaklarım toz tozpembe ruhum ise masmavi bulutlarda gökte. Ayağımda yarım yamalak yırtık bir terlik. Toprak sarmış kendisini beni de bir hayal bahçesi. Gölgeler mutluluktan ibaretken sözler puslu bir hançer bekçisi. Hangi yana dönsem beklemediğim bir anda unutulmaz bir irkilti. Solmuş çehrelerin selinden uzaklaştıkça Güneşin o en şımarık renginde teselli bulup iplerim yandığında Hayallerim döküldü yaprak yaprak Geride bıraktığım hayallerimi örten bir sarı toprak.