Kur'an-ı Kerim'in doğru bir şekilde açıklanması ya da anlaşılması konusunda Kıraat ilminin önemli katkıları söz konusudur. Kıraat vecihleri bazen ayetlere anlam zenginliği bazen ise farklı anlamlar kazandırabildiği için Tefsir ilmi ile alakalıdır. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim'i anlamak için müfessirler kıraat vecihlerinden bağımsız hareket etmemişlerdir. Kıraat tevcihini yaparlarken de özellikle Arap dili ilişkisini tefsirlerinde açıklamışlardır. Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd b. Abdillâh el-Absî el-Ferrâ'nın "Meʿani'l-Ḳurʾan" adlı eseri Kıraat ilmine dair tedvin ve telif sürecinin henüz tam anlamıyla başlanmadığı bir dönemde yazıldığı için gerek ayetlerin dilbilimsel analizi yönünden olsun gerekse ortaya koyduğu ilmi miras yönünden olsun önem arz etmektedir. Ferrâ'nın kıraat vecihlerini değerlendirirken başvurduğu metodu ise öncelikle Kur'ân'ın kendi bütünlüğü içinde tefsir edilmesi olmuştur. Dilbilimsel tefsirler içinde önemli sayılan bu eserde kıraat vecihleri çoğunlukla dil ve anlam bağlamında değerlendirilmiş ve yapılan bu değerlendirmelerde kullanılan ifadeler genellikle dil ve kıraat olgusu şeklinde iki alanla irtibatlandırılmaya çalışılmıştır.