"Aslında bu bir sonbahar masalıydı. Sonunda sert rüzgârlar sararmış bahçeler ve karanlıklar olacaktı..."
Zehra otuzlu yaşlarının başında genç bir kadındır. Tam da evlilik arifesinde son bulan ilişkisinin ardından geleceği ile ilgili ne yapacağını bilmediği ve çaresiz hissettiği bir dönemdedir.
O sabah iş yerine gelen mektup hayatının tatsız ve monoton düzenini bir anda yerle bir eder. Zehra'nın iki yıl önce kaybettiği büyükannesinin daha önce adını dahi duymadığı bir adada evi vardır ve bu evi torununa bırakmıştır.
İngiltere'de başlayıp Mayi Adası'nda devam eden yolculuğun son durağı sonbahar yaprağının ait olduğu yer Kıbrıs'tır. Bu yolculuk sırasında Zehra büyükannesinin sırlarını kovalamanın yanı sıra kendi kalbinin en ücra köşelerinde sakladığı aşk ve hayal kırıklığıyla da yüzleşecektir...