Galip Şefahet İkinci Karabağ Savaşından sekiz ay önce yayımlanan bu eserinde anlatacağı her
başlığa rüştünü ispat etmiş bir yönetmenin ustalığıyla odaklanıyor. Ana hikâyede Haykanuş ile İsmail'in
aşkına yan kurguda ise kadim Azerbaycan toprağı olan Hankendi'nden Erivan'a giden iki askerin
sohbetine tanık oluyoruz.
Kitapta yaşananlar doksanlarda geçse de ellili yıllara geri dönüş yaparak iki millet ve üç kuşağın
zihniyeti konuşturuluyor.
Çokça gerilerek de olsa sanat ve edebiyatı iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu yapıtta Haykanuş'un
kendi isteğiyle Cenneti terk etmesi; Ermenilerin ağzından anlatılan tüm olaylara müellifi tarafından
bağımsız yaklaşıldığını ispat ediyor.
Küçük bir yamacın kenarındaki izbe evde yaşayan bir ayağı çukurda olan Haykanuş ile bu evin
yakınındaki yoldan geçerek ceset taşıyan askeri kamyonun şoförü Horen'i okuduğunuzda tüm hikâyeleri
birbirine bağlayan unsurları çözecek bu manada gerçeklikle burun buruna geleceksiniz.