1974'te adı "Kıbrıs Barış Hareketı" konulan savaşta kardeşlerimiz banyolarında katedilirken diğerleri de aynı akibete uğramasın diye tedbir almaktan başka ne yaptık?
EOKA'yı ne çabuk unuttuk...
1968'den 1980'e kadar devam eden ve adına "sağ-sol" çatışması denilen mücadeleye "Türkiye Moskof'un uydusu olmasın" diye taraf olmadık mı?
1980'in 13 Eylülünde bir bıçak darbesiyle kesilmiş gibi birdenbire biten "kardeş kavgası" ndan hemen sonra başlayan ASALA terörüne karşı-şimdi toprak olmuş bir yiğidin önderliğinde - Beyrut'tan Fransa'ya kadar müdafaa savaşında değil miydik?
Ve...
Aynı ırk-ayrı ırk tartışmasına girmeden şöyle bir sorunun cevabını vermek zamanı gelmemiş midir:
Türklerle Kürtler binlerce yıl yan yana- ve hatta iç içe- tarihi bir Camii bir mezarı bir yaşamalarına rağmen tarihin hangi safhasında çarpışmışlardır?
Türk devletinin güçsüz sanıldığı zamanlarda ezeli ve edebi düşmanların kışkırtmasıyla harekete geçenler bahse bile değmez.
Fakat tarihin hiçbir döneminde ve hiçbir coğrafyada PKK terör örğütü kadar başka devletlerce desteklenen herhangi bir terör örgütü yoktur.