"Reis bey haklısınız. Geçen sene imza olunan Mondros Mütarekesinin ardından memleketimiz işgal edilmeye başlandı. Bu saldırılar bilhassa Mayıs ayından beri çok şiddetlendi. Ortada devlet otoritesi kalmayınca ülkenin her köşesinde eli silah tutan vatansever halkımız kendi çapında teşkilatlanmaya başladı. Her köy her kasaba her vilayet kendi göbek bağını kendi kesiyor. Şimdi ise milli kuvvetler tek elde toplanmaya ve bir ordu haline getirilmeye çalışılıyor. Kongreler ve toplantılar yapılıp milletin istikbalinin tehlikede olduğu ve bu feci durumda yine milletin azim ve kararı ile kurtulabileceğimiz ilan ediliyor. Vaziyet budur. İnanın her şey yolunda gidiyor aziz kardeşlerim. Biz Türkler tarih boyunca sayısız devlet kurduk. Pek azını yaşatabildik. Fakat hiçbir zaman devletsiz kalmadık. Bir devlet yıkılır diğeri kurulur. Milletin sinesinden bir kahraman çıkar ve halkımız onun peşine düşer. Artık gaflet uykusundan uyandık. Padişah efendimize hürmetimiz sonsuzdur. Ama kendisi köşeye sıkışmış ve işgalcilerin esiri haline gelmiştir. Çok şey yapmak istese de yapacak durumu ve imkânı kalmamıştır. Bu kuşatmayı kıracak olan sizlersiniz. İstanbul'u unutun! Ne yazık ki İstanbul kendi can derdine düşmüş vaziyettedir.
Padişah efendimiz değilse yeni liderimiz kimdir?
Kuvvay-ı Milliye içinden birbirinden kıymetli komutanlarımız vardır. Ama birisi var ki Anadolu'yu karış karış geziyor halka direnmeyi mücadele etmeyi aşılıyor. Zaten bu isyan ateşini o yaktı. Anadolu kıyamının lideri: Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'dir.'