önce kemikleri parçalanıyor
derisi yüzülüyor dilimin ucunda
sonra kanı karışıyor salyama
kırmızı işte o zaman anlam kazanıyor
akıyor ırmaklarımı kurutarak
acıyan yerlerime dokunuyor âsâsı çıplak
elleriyle rütbeliyor omzumu
ve benim saçlarım uzun
ormanımın saçları dağınık
hayvanlarımın saçları kıvırcık
göğsüne yıkıldığımda
ağzıyla çözdü karanlığı
tabiatıma sokuldu
iklimine bağışladım ateşten yapraklarımı v
e benim saçlarım hüzün
geri dönersen unutma İsa!
ben senin hiç bilmediğin yüzünüm