"Bir bıçakla seviştiğin zaman ona seni kestiği için kızamazsın."
Kaç gündür kafamın içerisinde dönüp duruyor.
Bu cümleyi "La fille sur le pont" filmini izlediğim zaman kurmuştum ilk kez.
Ve ilk kez o filmin siyah beyaz dalgasında kırılmış parçalarımı sorgulamıştım tek tek.
O filmi izlediğim gün küçük bir kız çocuğu tuttu paltomun ucundan.
Gözlerime baktı mercan gözleriyle.
"Tutsana bir martının kanadından!"dedi. "Hangi martının?" diye sordum.
"işte nah onun!" diye yukarıyı gösterdi.
Yukarıda martı falan yoktu.
Zaten bu deniz olmayan şehirde ne martısı olacaktı ki?
O gün bir kızım olacağına dair bütün inancımı kaybettim.
Zaten mercan renginde göz mü olurdu.