"Büyümüş de küçülmüş!" dilimizdeki imgesi güçlü simgesi güdük sözlerden biridir. Çocukların gençlerin erken yaşlarda yetişkin gibi davranıp konuştuğuna değinirken küçükleri hem över hem yerer gibidir. Oysa "üstün zeka"ya her zaman hayranlık duymalıyız. Eren Yanık için "büyümüş de küçülmüş" gibi bir söz doğru olur. "Harika çocuk" nitelemesi en çok küçük yaşta müzik dehası olanlar için kullanılıyor. Oysa başka alanlarda da olağanüstü çocuklar ve gençler var. Eren Yanık türlü türlü üstün yetenekleriyle onlardan biri. Piyano virtüözü değil ama istese matematikçi olabilir. Kendisi ABD' de (Princeton Üniversitesi' nde) siyasal ekonomi okumayı seçmiş. Oysa daha şimdiden 17 yaşında başarılı bir yazar. Umarım; yazmaktan edebiyattan hiç vazgeçmez. Sınavcı eğitim sistemimizdeki bozukluklara neşter vururken okuru büyüleyen bir kitapçıktı. Hakkı olan ilgiyi ve övgüyü kazandı. Şimdi daha "büyümüş" Eren Yanık bize daha can alıcı eğitim eleştirileri veriyor - canımıza can katan bir üslupla. "Kıl olduklarını" "karizma bozuntularını" anlatırken ülkemizdeki ve dünyadaki nice temel soruna parmak basıyor. "Okumaya başlayınca elimden bırakamadım"sözü bu şipşirin depderin kitap için doğru. Kahkahalarla güldüğüm yüreğimin burkulduğu durup uzun uzun düşündüğüm oldu. Bir gencecik üstün zeka hikmetleriyle nükteleriyle uyarılarıyla büyüledi beni.
Prof. Talât Halman