"Hırkayı sırtımdan çıkardım. Biçarenin haline baktım. Gözlerimden yeniden yaş boşandı. Ne hazin manzara! Ne büyük üzüntü! Hırka koltuğumun altında olduğu halde eve ulaştığım zaman ağlamanın devamı olarak içimi çekmekteydim. Valide beni o durumda görünce telaşla 'Sana ne oldu oğlum? Ne ağlıyorsun? Hırkanı niye çıkardın? Vah vah! Nedir bakayım söyle!' diye üzüntüsünü göstermeye başladı. Hırkayı koltuğumun altından aldığı sırada dedim ki: 'Köşe başında kuyruksuz bir köpeğe rast geldim de... Üzerime atladı.' Valide daha fazla üzülmüş görünerek beni kucakladı. İşte asıl o vakit ağlamaya başladım. Bir felaketzedeyi en fazla teselli verenleri ağlatır."
Muallim Naci'nin sekiz yaşına kadarki anılarını son derece içten bir dille anlattığı Ömer'in Çocukluğu yayımlandığı 1890'dan beri tüm okurlarını gülümsetmeye devam ediyor.
Kuşakları etkilemiş romanlar ufuk açıcı öyküler ezberlere kazınmış şiirler... Gazetelerde kalmış söyleşiler gezi yazıları denemeler makaleler... Edebiyatımızın farklı dönemlerinden iz bırakan metinler Kısa Miras'la bir araya geliyor.