Hassas bombalama yaparak sivil kayıpları en aza indirmek ve usta birkaç atışla düşmanı savaş dışı bırakmak mı yoksa elinde ne varsa sivil - asker gözetmeden düşmanın kentlerine yağdırarak savaşı kısaltmak mı? Hangisi daha insani?
Malcolm Gladwell Bombacı Mafya'da Hollandalı bir dâhinin Alabama'nın ortasındaki bir pilot kardeşliğinin ateşe ve patlamalara kafayı takmış bir grup bilim insanının ve Churchill'in sıkı dostu bir psikopatın hikâyelerini iç içe dokuyarak İkinci Dünya Savaşı'ndaki en büyük ahlaki ikilemlerden birini masaya yatırıyor.
İkinci Dünya Savaşı'ndan önce çoğu komutana göre uçak önemsiz ve marjinal bir araçtı. Ama kendilerine "Bombacı Mafya" adını veren ufak bir idealist pilotlar grubunun farklı bir düşüncesi vardı: Hassas bombalamayla düşmanın savunma hatlarını aşıp en kritik noktalarını vurarak savaşı daha az ölümcül yapamaz mıyız?
Bombacı Mafya'da canların ve devasa kaynakların dünyanın bir ucundaki birkaç hedefi vurmak ve birtakım kuramları kanıtlamak adına nasıl bozuk para gibi harcandığını Alman ve Japon kentlerinin ve yüzbinlerce sivilin savaşı kısaltmak adına nasıl yok edildiğini okuyacak ve şu sonuca varacaksınız: Savaş muazzam anlamsızlıklarla dolu bir saçmalıktır.