Bir okur yorumuna denk gelmiştim:
"En samimi kitap arkası yazıları kitabın yazarı tarafından yazılmış olanıdır."
Şimdi size bir sır vereceğim:
"Elinizde tuttuğunuz kitabı da kapak arkası yazısını da bizzat yazdım."
Aşk hikayeleri anlatmaktan bıkmayan bir yazar olarak bu sefer de size "Ayperi" ile geldim. Ayperi benim yazmayı en çok sevdiğim kesimden toplum içindeki kadınlardan herhangi biri. Ne eksiği ne de fazlası var bu konuda. Onu önce birilerinin kızı olarak yazdım; birilerinin sevgilisi karısı yine birilerinin annesi... Bir başına sadece Ayperi'yi yazmak ondan bahsetmemek gibi oluyordu. Çünkü toplumdaki diğer tüm kadınlar için de aynısı geçerlidir bunun; kadının sadece kendisi olarak var olmasının istenmemesi... Maalesef ki acıtır.
Sadece acımak yok bu romanda; düşünmek gülmek heyecanlanmak anlamak ve anlaşılmak da var. Kitabı sadece bir kadının aşka dair yolculuğu olarak okumak isteyene lafım yok. Ancak görmek isteyene açtığı pencerelerden şu meşhur filtrelerden her biri kullanılır olacak. Bakış açımızı rengarenk bir hâle getirecek "Ayperi" bir solukta elinizden bırakamadan okuyacağınız hem sizden hem de bizden bir hikâye.
Geriye sayfaları çevirmek kalıyor.