Aşkın Sonu yayımlandığı 1951 yılından beri farklı kuşaklardan okurların hayranlığını kazanmıştır. O dönemde Graham Greene'in II. Dünya Savaşı hatıraları hâlâ canlıdır. Savaş zamanı Londra'sının atmosferine yerleştirdiği bu tutkulu yasak aşk hikâyesinde sevgi nefret sadakat ve insan hayatında "kutsallığın" yeri gibi temaların peşine düşer. Roman Greene'in genç yaşta kendi iradesiyle seçtiği Katolikliğin içinde barındırdığı çelişkilerin sancılı ve sarsıcı bir sorgulamasını da içerir. Yaratıcısı gibi romancı olan Maurice Bendrix ile evli sevgilisi Sarah Miles arasındaki ilişki 1944 yılında bir hava saldırısının ardından Sarah'nın ani bir kararıyla sona ermiştir. Bendrix iki yıl sonra beklenmedik bir karşılaşmayla aşkının yeniden alevlenmesiyle Sarah'yı takip ettirmek üzere bir dedektif tutar. Greene "başı ya da sonu olmayan bu hikâyede" bilinç akışı ve geleneksel anlatım tekniklerini sık sık geriye dönüşlerle harmanlayarak adeta başımızı döndürür. Roman Greene'in gerçek hayatında ilişki yaşadığı Catherine Walston'a adanmıştır. İki kez beyazperdeye uyarlanan Aşkın Sonu'nun 1999'da İrlandalı yönetmen Neil Jordan tarafından gerçekleştirilen ikinci uyarlaması unutulmaz filmler arasında yerini almıştır.