Dijital dönüşümle birlikte sosyal medya kullanımı gündelik hayatlarımızı bütünüyle değiştirdi. Mobil uygulamalara entegre olan ve kullanıcıyı merkez alan iletişim pratikleri yeni bir dijital döneme kapı araladı. Küresel düzeydeki popülerliğinin yanı sıra ülkemizde de çok ciddi anlamda kullanıcısı bulunan TikTok farklı açılardan haklı eleştirilerle karşı karşıya kalmakla birlikte sosyal medyadaki dominantlığını her geçen gün artırıyor. Dolayısıyla TikTok'un sosyal bilimciler eliyle ve iletişim perspektifinden akademik bağlamda irdelenmesi bir zorunluluk haline geldi. Ülkemizde TikTok üzerine yazılan ilk kitap olma özelliğini taşıyan bu çalışma TikTok'un sosyolojik yansımalarıyla birlikte platformun stratejik iletişim bağlamında nasıl kullanıldığını okuyuculara sunuyor. Dijital mahremiyet unutulma hakkı dijital diktatörlük veri güvenliği ve dijital faşizm tartışmalarının gölgesinde sosyal medyada paradigma dönüşümüne sebep olan TikTok'u derinlemesine incelemek isteyenler için özgün ve cesur bir yaklaşım sunan kitap dijital kuşatmaya farklı bir boyut getiriyor.
Ebubekir Şahin / RTÜK Başkanı
Dijitalleşme yenilikçi bir ekonomik düzen ve kendine özgü bir kültürel ekosistemi beraberinde getirmektedir. Dijitalleşmenin ayrılmaz bir parçası olan sosyal medya zaman ve mekandan bağımsız bir şekilde sosyal bağlantılar kurma ve içerik üretimi olanağını yaygınlaştırmaktadır. Bu çerçevede hem ülkemizde hem de uluslararası bağlamda TikTok görmezden gelinemez bir şekilde kullanıcı hacmini artırmış üzerinde düşünülmeye değer bir platform haline gelmiştir. TikTok'u bireysel kurumsal ve toplumsal bağlamda çok boyutlu bir şekilde tartışan bu kitap TikTok'un kurumsal ve toplumsal değer yaratımı süreçlerinde nasıl kullanılabileceğine ışık tutmanın yanı sıra platforma eleştirel gözlüklerle bakmaktan çekinmemiştir.
Evren Başar / T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Yardımcısı
Akademi artık iletişim dünyasındaki gelişmeleri arkadan gelerek takip etmiyor eş zamanlı izliyor araştırıyor konuşuyor yorumluyor önermeler geliştiriyor. Bu kitap tam da bunun mükemmel bir kanıtı. Üç genç iletişim akademisyeni bırakın çağı günü yakalamış durumda. Yepyeni bir platformu yeni bir paradigmayı tartışıyorlar hem de tam içinden daha dumanı üstünde tüterken. Bir iletişim aracı bir araç olmaktan çok daha öte anlamlar ve işlevler taşıyabilir bunu görüp anlamak gerekir. TikTok'u da öyle...
Prof. Dr. Ali Murat Vural / İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı