Yıl 1882. Rusya'dan pogromlarla kovulmuş vatansız ve yetim bir Yahudi olan Ilya Brodsky ablası Olga'yla Avrupa'yı katetmektedir. Viyana'da yolları edebiyat dünyasında kendini yeni yeni göstermeye başlayan bir genç olan Theodor Herzl'le kesişir. Birkaç yıl sonra geleceğin İsrail Devleti'nin hayalini kuracak olan bu adamla olan bir anlık karşılaşma Ilya'nın hayatını değiştirecektir. Önce Londra'da anarşist çevrelerle yakınlaşır sonraysa Paris'te Herzl hakkında araştırma yapmaya koyulur.
Habsburg Viyanası'na tamamen entegre olmuş bu monden Yahudi neden birden bire aslında utanç duyduğu vatansız kardeşlerini savunmaya başlamıştı? Hangi hayaller hangi özel nedenler Herzl'i 'Gelecekteki Ülke' için yeni bir ulus için çalışmaya sürüklemişti? 20. yüzyılın başında yıkıma sürüklenen Avrupa'daki bu Siyonist rüya aslında nedir?
Siyonizmin Doğuşu birbirine zıt olduğu kadar tuhaf bir şekilde paralel de olan bu iki yazgı üzerinden Yahudi düşüncesinin iki tarafını karşılaştırıyor: Sürgün geleneği ve Vadedilmiş Topraklar hasreti. 21. yüzyıl Avrupası'nın kendisine sığınmak isteyenlere karşı yeni milliyetçi ve kimlikçi tutumlarla alevlendiği bir zamanda bu çizgiroman Ilya Brodsky'nin sesinden her şeyini kaybetmiş olanlar için bir ülke hayal etmeye çalışıyor.