Özel sektörde bir süre insan kaynakları departmanlarında çalıştıktan sonra 2006 yılında ücretli öğretmenlikle öğretmenlik mesleğine başladım her zaman küçük bir kızken 27 yıl ilkokul öğretmenliği yapan annemin sınıfına giderdim ve bu nedenle öğretmenlik mesleğini çok sevdim. 2008'de ise akademik hayata başladım. Akademik hayattaki 14. yılımda bu yeni kitabım "Kırsal Alanda Kadınlar"ı yazmaktan mutluluk duyuyorum. Bilgi o kadar sonsuz büyük bir havuz ki öğrendikçe daha çok öğrenmek ve çalışmak istiyorsun... Konfüçyüs'ün bir sözü vardır : "Sevdiğin işi yaparsan hayatında bir gün dahi çalışmış olmazsın". Gerçekten insan sevdiği işi yaparsa bir gün bile çalışmış ve yaşlanmış olmuyor çalışmalarında üretkenliği ve yaratıcılığı artıyor daha istekli çalışıyor gerek üniversitedeki öğrencilerime ve gerekse liselere gönüllü gittiğim "meslek seçimi ve kariyer planlama" konferanslarında da bunu sık sık vurguluyorum. Doçentlik çalışma alanımı dezavantajlı gruplar (kadın yaşlı engelli çocuk göçmen vs.) olarak seçtim aynı zamanda insan kaynakları alanında da çalışmaktayım ve sevdiğim bu güzel konularda çalışmak ve daha çok çalışmak istek ve arzusundayım. Bireysel olarak gönüllü dezavantajlı gruplara yönelik faaliyetler de sürdürmekteyim. Kıdem ve unvan zamanla olur ama önemli olan hayatta kaç yaşında olursan ol her zaman öğrenci olman... Öğretmenlik öyle güzel bir meslek ki; Türkiye'nin her yerine senden bir parça gidiyor hiç yaşlanmıyor ve her sene mezun oluyorsun. Şimdiye kadar mezun verdiğim yüzlerce öğrencime de bu kitabı armağan ediyorum. Işıltılar ve ışıklar hep sizinle olsun...