Tarihin imbiğinden öylesine ders çıkarmalıydı ki insanoğlu... Onun dünyasında kurdun kuzuyla kuzunun kurtla görülmemiş ya da yarım kalmış hesabı olmamalıydı.
İnsanlık alemi adaleti sosyal hayatın her alanına hâkim kılmalıydı ki ancak o zaman huzur güven barış ve kardeşlikten söz edebilir tarih sahnesinde varlığını devam ettirebilirdi.
Canı pahasına da olsa üç asli değere sahip çıkmalıydı insanoğlu: Hak hukuk ve adalet...
Şunu da hiçbir zaman unutmamalıydı ki: "Kılıçla kazanılan topraklar adaletle yönetilebilirdi..."
Adaleti inancına sancak yapan Halife Ömer bin Abdülazîz'in hayatını konu alan bu roman okuru farklı bir yolculuğa çıkarıyor.
İlhamını insanlık tarihi kadar eski 'adalet' kavramından ve gerçekliği yüzyıllar boyu dillere ve zihinlere işlenen tarihsel olgudan alan yazar kurgusal akıcılığı bir imkân olarak okura sunuyor.