Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla harekât merkezi haline gelen Erzurum'da gençler silahaltına alındığından geride yaşlı insanlar kadınlar ve çocuklardan başka kimse kalmamıştır. Savaş bölgesinde açlığa soğuğa ve yokluğa karşı mücadele eden insanların çilesine şehrin Rusların ve Ermeni çetecilerin eline geçmesiyle birlikte can mal ve namus kaygısı da eklenir. Bolşevizmin ilan edilmesiyle birlikte çekilen Rus askerlerinin yerine Ermeni çetecilerin yerleşmesi ise şehirde şiddetin dozunun daha da artmasına ve emsali görülmemiş katliam tecavüz ve yağmaların başlamasına neden olur. Başlarında bölgeyi Türklerden arındırmak isteyen General Antranik'in bulunduğu Ermeni çetecilere karşı şehir halkı örgütlenir ve direnişe geçer. Direnişçilerin içinde Azeriler ile mahallelinin sahiplendiği işkenceye uğramış sağır ve dilsiz biri olan Agâh isimli meçhul asker de vardır.
Soğuk Cennetin Çocukları Ermeni komitacıların Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığı kıyımın ve işgal altındaki bir şehrin gerçek olaylara dayanan hüzünlü ve destansı direnişinin öyküsüdür.