BUĞDAY TANESİ
Bir çayın demlenmesi gibi
Bırakmaz insan kendi kendini
O kıvama gelmedikçe çiğ kalır pişmez gereği gibi
Bir buğday tanesidir insan.
Toprağa düşer rahmeti bekler
Rüzgârla salınır biraz boy atılır
Hep birlikte salınır
Derken güneşle açılır
Rüzgârla savrulur
Gençlikte geçti deyip güneşle kavrulur
Hasat edilirken
Öldüm bittim derken
Yolun başındadır henüz her şeye erken...
Başak gibi olgunlaşınca
Başını eğer
Yol yeni başladı son dediğin dünya ilmince
Şimdi hasat edilir
Ölüm bildiğince
Değirmende un edilir taşların arasında ezildikçe
Kepeği ayrılır derken istenilen alınır un denir dilince
Artık suya kavuşup hemhâl olma vakti gelince
Biraz bekler az da maya eklenince
Tam kıvama geldim yoğrulup bittim dediğinde
Çiğdir o tam kapının eşiğinde.
Ateşle yavaş yavaş pişmeyince
Ne erken ne geç tam kıvam verilmeyince
Alınmaz tat ondan bir Allah (C.C.) demeyince
Hak der bütün evren kendi zikrince.