Murat Nehri Vadisi ve Şerafettin Dağı'nın zorlu atmosferini yansıtan Şerafettin'e Kar Yağmıştı Tevfik Tarhan'ın ilk eseri. Yazar merkezine Murat Nehri'ni yerleştirdiği bu öyküler toplamında güçlü otobiyografik göndermeler yapıyor. Coğrafi ve siyasal gerçeklik kendini tüm boyutlarıyla dayatırken Tarhan hatıralarıyla kurguyu harmanlıyor.
Gerçekle düşün sınırlarını belirsizleştiriyor.
Şerafettin'e Kar Yağmıştı siyasal erkin baskılarıyla kol kola geçmiş yerel dinsel baskı mekanizmalarını birinci elden gözlemlerle ele alıyor. Her şeye rağmen "mazlum" bir halkın "kurban" olarak etiketlenmesine itiraz ediyor. Kürtlerde uyanacak/uyanmış bilinç fidanına su taşımak istiyor. İnkâr ve asimilasyon politikalarına kural tanımayan savaşa kendi diliyle bir cevap veriyor.
Şerafettin'e Kar Yağmıştı Murat Nehri Vadisi'ne odaklansa da aslında tüm Kürtlerin yaşamlarına tutulmuş bir edebiyat aynası niteliğinde. Tevfik Tarhan'ın edebiyat yolculuğunun da işaret fişeği olma özelliği taşıyor.