Nahid Sırrı Örik'in Kıskanmak romanında olayların ve karakterlerin temel meselesi en yoğun haliyle yaşanan bir duygudur: Bir kız kardeşin ağabeyine duyduğu kıskançlık. Nahid Sırrı Örik iki kardeşin İstanbul'da bir konakta başlayan Zonguldak'ta bambaşka bir yöne sapan yaşamlarını bunun üzerine inşa eder. Kıskanmak 1946'da kitap halinde ilk basıldığında basında çıkan bazı değerlendirmelerde hem beğenilmiş hem de karakterleri aykırı bulunarak yadırganmıştı. Aradan geçen zaman karakterlerin işlenişinin özgün ve büyük bir yeteneğe işaret ettiğini ispatladı. Farklı yapıtlarında "Çünki insan kalbinde çok gizli çok kirli çok korkunç köşeler bulunur" ya da "Fazla normal insanlarla meşgul olmaktan da hazzetmem" diye yazmış olan Nahid Sırrı Örik sıradan görünümlerin ardındaki karmaşayı aykırılığı çizgidışılığı sezmenin ve bunu roman kişilerinin tavır ve faaliyetlerinde resmedip geliştirmenin ustasıdır. Kıskanmak Enis Batur'un deyişiyle "Tutkunun negatif çehresi üzerine kanlı bir divertimento"dur.