ONLAR!..
Bir insan düşünün varlığını var olduğu topluma
adayacak onların dertlerini kendi derdi gibi görecek
toplumdaki her mutluluktan -kendi payını çıkarıp- onlar kadar mutlu olacak.
Ya da hayatının tamamını taşıdığı vasıfla
bütünleştirerek bireysel bütün arzularını öteleyecek bir vefa şuuru ile diğergam olacak yaptığı işin ehemmiyetine binaen mesleği yaşam tarzına dönüşecek. Mesuliyet kaynaklı şuurun yüklediği misyondan hareket ile "Bu iş beşikten mezara kadar bir neslin inşasını ihtiva eder." deyip her canlıya hizmeti ibadet bilecek.
Sosyal hayattaki tenakuzlardan ıstırap duyup dertlere derman olma adına yollara düşecek ailelere ulaşacak koşusunun farkına varılmasa da koşacak koşacak... İşini sevgi ile yoğuracak yoğurduğuna ruh katacak ve o ruhu toplum hayatı ile buluşturmanın derdine düşecek.
...
Ona öğretmen denir.
O varlığını unutur bir neslin var olmasına adar
kendini... Aslında köprü olur ayakların üstüne ayaklar geçer üzerinden hoyratça. Ne köprüyü tutan ayaklar farkındadır onun ne de köprüyü kullanan ayaklar...