Pandemi günlerinde sıradışı ve endişeli günler yaşanmaktadır. İnsanlar salgının kısıtlamalarına rağmen yeni yaşam koşullarına uyum sağlamıştır. Biri vardır ki kanıksanmış düzeni de yeni düzeni de altüst etmek ister. Hukuksuzluğun hukuk olmasına itiraz eder feodal ilişki biçimine itaati reddeder. Yaşadığı toplumu uyandırmak ahbap-çavuş ilişkilerine çomak sokmak yaşamının amacı olmuştur. Sesini duyurmak için ince hesaplarla yaptığı planlar onu sıradan biriyken seri bir katile dönüştürmüştür.
Özgür Eren Koç kendi adıyla ilk defa okur karşısına çıkıyor. Onu Binbir Feet Masalları romanındaki politik tavrı ve muhalif diliyle tanıyan okuruna polisiye lezzetinde "Merhaba!" diyor.
Dayısızlığa Övgü dünün bugünün ve yaşanmasını istenmeyen yarınların romanı...