Zordur konar-göçer bir hayatı yaşamak. Bir toprağa bağlanmanın aynı çatı altında yaşlanmanın
her mevsimi aynı meyve ağacıyla karşılamanın mümkün olmadığı ama doyasıya özgür devingen
ve geçtiği yollarda iz bırakan bir hayat... Ancak tarih acımasız... Kınalı kuzusunu evladından ayırmayan Yörük ailelerine çok görülen bu yaşam biçimi doğanın en hırçın evlatlarından biri olan ormanın tel örgülerle çevrilmesiyle sınırlanır ve bunca özgür ruhu da yerleşik hayata eli mahkûm bırakır. Neyse ki kader onları Cennetin bir tezahürü olan Kuzey Ege'nin dağ köylerine savurur.
Namıdiğer Kayalı da Yörük âleminin özgül bir ferdidir. Koyununu kuzusunu gönlünce otlatamadığı topraklara yerleşip geçimi tütün yetiştiriciliğinde bulan Yörüklerden sadece biridir. Onun ve ailesinin hikâyesiyse bizlere yaşam ölüm aile gibi kavramları sorgulatır.
Necati Küçük'ün usta kaleminden dökülen KAYALI'yı okurken kızılçamın kesif gölgesi ve tütünün keskin kokusu hep sizinle olsun.