1928 yılında Erzurum ili Aziziye ilçesinin Güllüce (Eski ismi Paşaki) köyünde doğdu. Babası Celal Efendi oğullarını okutmak üzere 1940'da Erzurum'a yerleşti. Kardeşi merhum Hacı Musa Efendi ile birlikte baba dostu Serçemeli Mustafa Necati Efendi'den Arabî ilimleri okumaya başladı. 1941'den 1946'ya kadar tedrisatına onun yanında devam etti. Merhum Mustafa Necati Efendi'nin Medine-i Münevvere'ye hicret etmesi üzerine Erzurum'un Tifnik Köyü'nden büyük bir mütefekkir olan ve hem ulum-u aklîye hem de ulum-u nakliyede fevkalade salâhiyet sâhibi bir âlim bulunan Hacı Faruk Bey'in yanında tahsiline devam etti. İlk icazetini bu büyük âlimden aldı. Hacı Faruk Bey'in 1953'de dar-ı bekaya irtihal etmesi üzerine Mısır Ezher Üniversitesi'ne gitmeye karar verdiyse de bu durumu istişare için mektup yazdığı Mustafa Necati Efendi'nin yönlendirmesi ile Alvarlı Efe hazretlerini ziyaret etti. Efe hazretleri kendisini bir mektupla Ağrı'daki halifesi hem dinî ilimlerde hem de takvâ ve hüsn-ü ahlâkta mümtaz bir zât olan büyük âlim merhum Molla Nadir Efendi'ye gönderdi. İki seneden fazla Nadir Efendi'den ders aldı. İkinci icazetini aldığı Molla Nadir Efendi'nin yanında askere gidene kadar kalan Hoca Efendi askerlik dönüşünde kırk senelik Erzurum müftüsü Solakzâde lakabıyla mâruf M. Sâdık Efendi'den ders almaya başladı. 1955-1960 yılları arasında beş yıl kendisinden Mantık İlm-i Kelâm ve Usûl-ü Fıkıh dersleri aldı. Hayatım Hâtıralarım 5 İlk defa Hocası Nâdir Efendi'den "Münazarat" isimli eserini edindiği Üstad Bediüzzaman'ı 1955 senesinde Isparta'da ziyaret etti ve duasını aldı. Bu ziyaret kendi ruh dünyasında büyük bir çığır açtı ve bu büyük dâvâ adamının dâvâsı onun dâvâsı oldu. Kalan bereketli ömrünü bu uğurda bezletti. Birçok insanın îman ve Kur'ân dâvâsını tanımasına vesile oldu. Çarpıcı zekâsı dehâsal temsilleri çıkmazları çözen yorumları insânî tavırları ile üniversite hocaları ve öğrencilerini etkiledi. Etrafında tâbir-i câizse bir akademi oluştu. Dâvâsı için birçok defa çilelere giriftar olan hocamız 1960 darbesinde ve 1973'de "Medrese-i Yusufiye"ye girdi. Güçlü mantığıyla getirdiği misallerle birçok îman hakikatinin açılımına vesile olan Hoca Efendi iktisab ettiği ilmî ölçüler kazandığı verimli feyizler sebebiyle çok değerli kitaplar yazmış kıymetli eserler istifademize sunmuş en girift ilmî mevzuları inceleyip kaleme almıştır. Zaman zaman dergi ve gazetelerde çeşitli yazıları neşredilmiştir. Evli olup çocuğu olmayan Kırkıncı Hocamız 88 senelik bereketli bir ömür sonrasında böbrek ve akciğerlerindeki rahatsızlıktan dolayı tedavi gördüğü hastanede 24 Şubat 2016 tarihinde dar-ı bekaya irtihal eyledi.