"...Erol Yılmaz kendi şiirinin hem dervişi hem şeyhi ve hem de üstadıdır. Onun şiiri ne üstad şiiri ne kalfa şiiri ve ne de çırak şiiridir. Belki de bütün bunların bir ortalamasıdır. O yeri geldiğinde büyük bir usta yeri geldiğinde ustasına sonuna kadar itaat eden bir kalfa ve yeri geldiğinde de tevazu hırkası içinde küçük bir çıraktır."