İlk kez pişman oldum.
Keşke halamın verdiği beş lirayı da alsaydım şimdi
Sıkıntı olmayacaktı. Akşama da az bir zaman kalmıştı. Burada kalırsam
Nerede yatacaktım ama yine de altı lira olması gerekti. Açlık falan aklımda değildi.
Oturduğum yerde ağlarken farkına varamadım yanıma birisi yanaştı anlamış parasız bilet alamadığımı mendilini bana ver dedi çıkarıp verdim kirliliğinden de utandım yüzüm kıpkızıl oldu ayaklarım üstüne serdi mendili kendisi iki tane elli kuruş çıkardı koydu Mendilin üzerine bunun adı dilenmekti o da geldi başımıza daha neler gelecek bilmeyenlere bağlıydı sonra orada kilere ne söylediyse yanıma gelen elli yirmi beş bir lira da veren vardı bir de paraların arasında ortası delik 100 TL dediğimiz paradan vardı iki tane halk arasında iki buçuk kuruştu onun adı...
İsmet Çallıbay'ın kaleminden gerçek yaşam hikayesi.