Mesafe kısa idi ama yazının olduğu yere güçlükle varabildi. Zaman da ilerlemiş terlemiş yorulmuştu. Merdiveni bıraktı biraz dinlenmek soluklanmak ihtiyacı duydu. Terleri soğurken "Allah vere de hastalanmasam" diye içinden geçiriyordu. Ekim ayının serinliği vardı. Köyüne ve uzaklara Kızılkayalardan şöyle bir baktı. Dağlarda otlar kurumuş ama köy hâlâ yemyeşil görünüyordu. Sonra başını çevirdi uzaklardan bile okunan şu yazıya göz ucuyla bir baktı! Bu gençler de kimselerin olmadığı taa buraya ne diye yazmışlardı ki bu yazıyı! Ne yazmışlardı acaba! Şöyle gözlerini harflerin üzerinde gezdirdi. Heceleyerek "Tek Yol Dev-rim" yazısını okuyunca durakladı. Altındaki "Dev-Genç" yazısını okuyunca ise "Dev" kelimesinden kendince başka manalar çıkararak bilmeceyi çözmüş gibi rahatladı. "Hımmm demek ki gençler kendilerini "dev" gibi göstermek için taa buraya kadar çıkıp bu koca yazıyı yazmışlar..." diye düşündü. (Zor Silinir Bu Yazı!)