Hayat tek başına yaşanamayacak kadar zor be! İnsan yanında hayat arkadaşı olmadan şu dünyanın engebeli yollarında ilerleyemiyor. En azından yanında birinin olduğunu bilmek bile insana yetiyor. Onun seni sevdiğini hissetmek... Sevdiğini... Sevmek... Sevilmek... Güzel şeyler neden bu kadar ulaşılmaz olmak zorunda? Birini sevebilmek neden bu kadar karmaşık? Sevgi neden sadece sevgi olarak kalamıyor? Neden başka şeyler
araya giriyor? Neden seks var? Neden kız olmak ya da erkek olmak var? Ya da neden para var? Neden işin gücün bir önemi var? Neden oturduğun semt araban kılığın kıyafetin bu kadar mühim?
Cümleler hiç kurulmasa olmuyor mu? Hiç konuşulmasa... Sadece bakışsan ve sevdiğini öylece hissetsen... Olduğu gibi... İçine alsan...
Ruhuna soksan... Kalpler değse birbirine... Yetmiyor mu?
Ediz Altun Denizin Bittiği Yer kitabında insanın kendi için bir
kimlik seçmesinin doğurabileceği sonuçları üzerini tozla toprakla örttüğü geçmişi ortaya çıktığında yaşadığı zorlukları sevginin en doğalını verebilecekken zihinde açık bir yara bırakanları
sürükleyici bir kurguyla harmanlayıp sunuyor okura.