Yetmiş dördün Mayıs ortasında başladı
s/ona yolculuk.
Seksen ikinin kışı dün gibi yirmi üçünde Ocağın buz tuttu yürek. Babamı karda otururken bulup onsuz kalınca ısınmamacasına.
Yazdım hep üşüdükçe yazdım yazdıkça üşüdüm. 2003 Aralık sonunda ilk cemre düştü vakitsiz ve erkendi ama ağardı Tan yeri kış y/az oldu.
2004 sonu yeryüzünde ikinci güneşin keşfi benim için... Bir yolculuk ki iyiye güzele insanla sadece insanlık adına. Deniz Feneri ile kesişen yol bir oldu kaldı ayırmasın Mevla.
2009 baharı vedaya hazırlanırken Şubat yirmi yedisinde tam ikinci cemre ısıttı yüreğimi Şafak söktü.
44 yılda dile kolay yarım asra altı kala bir kayıp üç mükafat. Gidenin yeri dolmaz hiçbir duam onsuz olmaz. Gelenler c/ana nefes. Yoruldum dediğimde tam edemeyişimin sebebi onlar pes.
Dün bitti yarın meçhul. Ömür sadece bugün ve kaç güne daha açılır g/özüm bilinmez. Gaye hep aynı doğduğumuz gibi kalabilmek son nefese kadar insan.
Ahir ömrümde sarı yapraklar misali dökülüyor kelimeler ve toplayıp diziyorum itinayla tek tek. Yıllar var kaleme kalmadı gerek dilin zikrettiği tüm şiirleri yazan yürek.
Eşlik eden gönüllerin biri 1001 ömrü hayırlı ve uzun olsun...
Önsözü s/onda kalanların susuşu b/aşka!!!
Gece hala gece kış aynı kış ayaz
Ama umut hep var bugün değilse yarın yaz.
Bir türkü tutturayım diyorum önce
Sonra sen yine sus sus da şiir yaz!!!